Boyun düzleşmesi, omurganın boyun bölgesinde bulunan omurların oluşturduğu doğal kavisin azalmasını ve düzleşmesinin sebep olduğu bir problemdir.
İskelet sisteminin merkezinde bulunan omurga, 33 adet omurdan oluşur ve bu omurların 7 tanesi ise boyun bölgesinde yer almaktadır. Sağlıklı bir omurgada bel ve boyun bölgesinde lordoz adı verilen içe doğru doğal kavisler bulunur. Omurganın doğal yapısı olan bu kıvrımların azalması veya artması çeşitli problemler yaratır. Boyun bölgesindeki kavisin birçok farklı nedenden azaldığı bu duruma da boyun düzleşmesi adı verilir.
Boyun Düzleşmesi Neden Olur?
Boyun düzleşmesinin oluşum nedenlerinin başında kötü postür alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam koşulları gelmektedir. Teknolojik aletlerin kullanımının ve masa başında geçirilen sürenin artmasıyla beraber günlük yaşamda özellikle boyun bölgesinin duruşu olumsuz etkilenir. Bu olumsuzlukların dışında çeşitli tıbbi durumlar da boyun düzleşmesine yol açabilir. Doğuştan gelen omurga gelişim bozuklukları, disk dejenerasyonu (kireçlenme), disk hernileri (fıtık), osteoporoz (kemik erimesi), çeşitli travmalar bu durumlara örnek verilebilir.
Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir?
Boyun düzleşmesi hafif seviyelerde çok rahatsızlık vermez iken ileri seviyelere doğru rahatsızlık hissi giderek artmaktadır. Boyun düzleşmesinde belirtiler kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Boyun bölgesindeki omurların kavisinin azalması omurgadaki hizalanmayı bozarak omurların birbiri üzerinde baskı yapmasına sebep olur. Bu baskı çeşitli bağların gerilimi ve çeşitli kasların spazmı ile ağrıya neden olabilir. Kronik hale gelebilen bu ağrı kronik bel ağrısından sonra klinikte en çok karşılaşılan ağrıdır. Boyun bölgesindeki bu ağrı bazen omuza yansıyabildiği gibi bazen de baş ağrısı için tetikleyici faktör olabilir. İleri seviyelerde boyun kaslarındaki spazmlar ve ağrılar boyun hareketlerini kısıtlayabilir. Bu kısıtlılık çok ileri seviyelerde bazen kulak çınlaması , vertigo gibi rahatsızlıklıkları beraberinde getirebilir.
Boyun Düzleşmesi Tanısı Nasıl Koyulur?
Boyun düzleşmesinin teşhisi için öncelikle fizik muayene yapılması gerekir. Fizik muayenede postür değerlendirmesi yapılırken hastadan geçmiş rahatsızlıkları ve günlük yaşam koşulları ile ilgili bilgiler alınır. Fizik muayene sonucunda varılan bilgilerle birlikte gerekli durumlarda röntgen, manyetik rezonans (mr) veya bilgisayarlı tomografi gibi görüntülenme yöntemleri ile kesin tanı koyulur.
Boyun Düzleşmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Boyun düzlenmesinde semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösterdiği gibi tedavisi de değişiklik göstermektedir. Boyun düzleşmesi olan bireylerde tedavi için genellikle ilk tercih yaşam tarzı değişiklikleriyle beraber fizik tedavidir. İleri boyutlardaki boyun düzleşmesi cerrahi ile sonuçlanabilir.
İlaç tedavisi ise altta yatan başka bir sebep olmadığı durumlarda sadece semptomların hafiflemesine yardımcı olur.
Boyun düzleşmesinde fizik tedavi yaklaşımları olarak sıklıkla kayropraktik tedavi, hastaya özel klinik egzersiz, yüzeysel veya derin sıcak uygulamalar ve elektroterapi uygulanır.
Boyun düzleşmesinde kayropraktik tedavi uygulaması boyun bölgesindeki omurların birbiri üzerinde yaptığı baskıyı azaltarak gerilmiş dokuların gevşemesini ve ağrının azalmasını sağlar. Başarı oranı oldukça yüksek olan bu yöntem kayropraktik yüksek lisansını tamamlamış uzman fizyoterapistler ya da doktorlar tarafından uygulanabilmektedir.
Klinik egzersizlerle destekleyerek tekrarını önlemek çok önemlidir. Egzersizlerin yanısıra yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, günlük hayattaki postür davranışlarını gözden geçirmek boyun düzleşmesi probleminin kaynağını çözmek için oldukça faydalı olacaktır.
Boyun Düzleşmesi İçin Günlük Hayatta Neler Yapılabilir?
Boyun düzleşmesi için öncelikle günlük hayattaki postür alışkanlıkları, masa başı aktivite süresi, oturma ve uyku ergonomisi kontrol edilmelidir. Oturma pozisyonu dizler kalça ile aynı hizada ve omurga doğal kavislerini koruyacak şekilde dik duruşta olmalıdır. Özellikle boynun pozisyonu önemli olan bu problem için kullanılan teknolojik cihazların göz hizasında olmasına dikkat edilmeli, belirli aralıklara mola verilmelidir.
Terapistin önerisi olan egzersizler ve alışkanlık değişikliklerine mutlaka uyum sağlanmalıdır.